Tahir Çalgüner

15 Mayıs 1919 

Denizli'yi Aydın'dan savunmak ve Atatürkçü bir Müftü 

Atatürk Denizli heyetine hitaben Aydın Ķöşk cephesinden bahsetmesi Çal kuvayi milliyecilerini tanımlıyor ve şöyle diyordu.

"İstanbul 'da şurada burada mitingler yapıldı,devletlere yunan işgali protesto edildi.Fakat sizin Aydın köşk kuvva-i milliye cephesinde patlattığınız silahların sesleri Versay sarayını Çınlattı..    Sizleri tebrik ederim." Atatürk (18 Agustos 1919 )

İzmir'i işgalinden sonra ilk cevap 15 Mayıs 1919 Çal Kuvva-i Milliyecileri tarafından (Atatürk'ün talimatıyla) Aydın Köşk cephesine destek verilmesiyle Yunan, Uşak- Afyon yani  Kuzey hattına yönelmiştir.Güney Ege ve Antalya hintarlandındaki Fransız kuvvetleri de böylelikle tamponlanmış oldu.

Denizli merkezin bu konudaki eylemsizlik hali ilk meclisin soru önergelerini de yansıdığını ve bazı istifaların yaşandığı kavgalı bir sürecin  yaşandığını da gösteriyor.

Dönemin Denizli valisi ve yanındakilerin,  Denizli vakası olarak bilinen kuvvaiye milliye karşıtı olayda; Demirci efe birliklerinin padişah yanlılarının ayaklanmasınının bastırılmasında; yine Aydın efeleri ve yörüklerinin katkısı büyüktür.

Çal müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner'in biri Aydın diğeri Denizli'deki faaliyetlerinden dolayı istiklal madalyası kanununa uygun halde, biri kendi adına ve digeri de Çal müdafai hukuk cemiyeti reisi adlarına düzenlenmiş iki istiklal madalyası verilmesi de; Milli mücadele tarihin tek kalmış olayın bir nişanesidir.

Ve...
Ahmet İzzet Efendi'nin hatıratlarından bir anekdot:

Köşk Cephesinde eğitim alanında iki efe kızanı Çalli bir gönüllü savaşçıya kücümseyerek " Çal' da da efe var mı? Der ve bir kahkaha atar. Bunu duyan Ahmet Izzet hemen kızanların yanına gelir ve "Izmir işgal edildiginde siz nerdeydiniz?" Der. Kızan şaşırır " Biz o zaman dağlardaydık" Der. Müftü " Neden İzmir'e yardıma koşmadınız yoksa İzmir vatandan degil mi" Der. Kızan iyice şaşırmıştır " Ama orayı da Izmirliler düşünsün" Der. Müftü gülümser " Evlat bak bizim memlekete düşman girmedi, giremeyecek te inşallah. Lakin biz Çaldan koşarak buraya geldik ve sizinle beraber düşmana karşı buluşuyoruz, çünkü burada vatan toprağı. Şimdi söyle bakalım Çallılar mı daha yiğit siz mi" Der. Kızan ne diyeceğini bilemez mahcuptur. Müftü babacan bir tavırla gülümseyerek " Evlat Türk Milletinin hepsi de gerektiğinde yiğitliğini gösterir. Burada da Gavura beraberce buraları dar edecegiz" Der. Bu konuşmayı duyan YÖRÜK ALI EFE Müftünün elini öpmek ister lakin Müftü tevazu sahibidir Efeye elini öptürmez.

Eklojiye astigmat
Çevre Miyopisi