- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 25 Nisan 2018, Çarşamba 13:14
- 704 kez okundu
ÇOK ŞAŞIRACAĞIZ ÇOOOOOKKK!
Son günlerde siyasette çoğumuzun şaşırdığı hadiselere şahit olduk.
İlk çıkışı Devlet Bahçeli yaptı. Bahçeli: Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada” Türkiye’nin seçim için 3 Kasım 2019 u beklemesi mümkün değildir.” dedi ve 26 Ağustos 2018 i işaret etti.
Bahçelinin bu çıkışı şok etkisi yarattı. Çoğu insan “Olmaz öyle bir şey” dedi. Bazıları da:” Neden olmasın. Her Gün seçim varmış gibi zaten siyasi arena. Bu şekilde uzun süre beklenemez” dedi.
Kamuoyunun bu şoku atlatması beklenmeden, ikinci şok geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
"Cumhurbaşkanıyla hükümetin uyumlu çalışması sayesinde ciddi bir sorun yaşanmıyor gibi gözükse de eski sistemin hastalıkları attığımız her adımda karşımıza çıkabilir. Buna rağmen bizim tercihimiz hep milletimize verdiğimiz taahhüde uygun şekilde 2019 Kasım'ındaki seçimlere kadar dişimizi sıkmaktan yana oldu. Ancak gerek Suriye'de yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, gerek Suriye ve Irak merkezli olarak bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, Türkiye'nin bir an önce belirsizlikleri aşmasını zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizin geleceğine yönelik kararların daha güçlü şekilde alınabilmesi ve uygulanabilmesi için yeni yönetim sistemine geçiş giderek aciliyet kesp etmeye başlamıştır”
"Sonuçta ülkemizin karşı karşıya bulunduğu fotoğraftan hareketle bu erken seçim teklifine olumlu yaklaşmamız gerektiği konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık. Bir kez daha tekrarlayacak olursak Türkiye'nin önündeki iç ve dış gündemin yoğunluğu, erken seçim kararının açıklanmasıyla ortaya çıkacak belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılmasını zorunlu kılıyor. Suriye'deki gelişmelerin hızlandığı, makroekonomik dengelerden büyük yatırımlara kadar her konuda çok önemli kararlar vermemiz gereken bir dönemde seçim konusunu ülkemizin gündeminden bir an önce çıkarmamız şarttır. Bunun için önümüzdeki seçimlere ittifak içinde girme konusunda mutabık bulunduğumuz Sayın Bahçeli ile de yaptığımız istişareler neticesinde seçimlerin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılmasına karar verdik."
Diyerek, seçim tarihini açıkladı.
CHP kanadı, seçime hazır olduklarını söylese de, eleştiriden de geri durmadılar.
“Ekonomi kötüye gidiyor, Devleti yönetemez oldular.2019 u bekleyemediler, bu bir baskın seçimdir“ denildi.
İyi Parti ise:” Seçime gireceğiz. Her türlü hazırlığımızı yaptık. Teşkilatlanmamızı tamamladık” dese de endişeliydi.
YSK nın” Cumhuriyet Başsavcılığından gelecek bilgiye göre karar vereceğiz “demesi, başta İyi Partiyi ve CHP yi endişelendirdi.
Ani bir kararla CHP, İyi Partinin seçime katılabilmesi için, Güneş Motel misali, CHP den 15 Milletvekili istifa ettirilip, İP e geçtiler. İP bu sayede grup kuracak ve seçime girecekti. Bu arada Meral Akşener’e bir kıyak daha yapmıştı CHP, Grup kuran İP hazine yardımından da faydalanıyordu.
CHP neden böyle bir yolu tercih etti? Sorusunun birçok cevabı var.
Erdoğan’ın önünü kesmenin yolu Meral Akşener’den geçiyor. CHP tek başına Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığından indiremez. Meral Akşener ve diğer partilerle güç birliği yaparsa “ belki” gözüyle bakanlar var.
CHP: İP ‘e yaptığı vekil desteğini Demokrasi adına yaptığını söylüyor. Zaman içinde aynı yaklaşımı Meral Akşener’den görecekler mi hep beraber bakacağız.
Çünkü Akşener’in meydanlarda “bizi hiçbir güç CHP v HDP ile bir araya getiremez” şeklindeki açıklamalarının ne sonuçlara gebe olduğu, zaman içinde çözülecek.
İşte sorular:
İP.CHP, Saadet ve belki diğerleri ortak bir adayda birleşecek olursa; Meral Akşener Adaylıktan feragat edecek mi?
Eğer ben adayım demeye devam ederse; İP’i kurtarmak için verilen 15 Vekilin durumu ne olacak?
Cumhurbaşkanlığını CHP ve İP adaylarından biri kazanırsa;” Biz kazandık ama Parlamenter sisteme geri dönüyoruz. Anayasayı değiştirecek hükümeti ondan sonra kuracağız” diyebilecekler mi?
Bu arada Anayasayı değiştirmeye güçleri yetecek mi?
O günkü haliyle Parlamentonun vekil sayısı yeterli gelecek mi?
Yoksa tek adamlık sistemi dedikleri, işlerine mi gelecek?
Bu sistemle seçim kazandık. Bu sistemin gereğini yapmaya devam edeceğiz mi diyecekler?
Kapalı kapılar, zaman içinde nasıl olsa açılacak ve kamuoyu tercihini yapacak.
Bu seçimde çok şaşıracağız çooooooookkkkk!
Saygılarımla.
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
03.12.2024 Dünya nereye gidiyor
-
27.01.2021 Liderler Demokrasisi
-
27.01.2021 TÜRKİYE LİDER ÜLKE OLMA YOLUNDA
-
27.01.2021 ÖNCE İNSANIZ
-
26.01.2021 Ey siyasetçiler!
-
31.08.2020 Devlet’in Din'i, Din’in de Devleti olmaz.
-
07.08.2020 Siyasetçiler!
-
06.08.2020 KÂİNAT SEVGİNİN ÜRÜNÜDÜR
-
06.08.2020 Nezaket
-
06.08.2020 EROZYONA UĞRAYAN DEĞERLER
-
06.08.2020 TÜRKİYE LİDER ÜLKE OLMA YOLUNDA
-
29.07.2020 Milli ne demek?
-
29.07.2020 Sosyal Medya Kalemşörleri!
-
28.07.2020 Liderler Demokrasisi
-
27.07.2020 VATAN SEVGİSİ
-
26.07.2020 Merhaba
-
30.11.2018 Kendi ayağına kurşun sıkmak.
-
10.11.2018 ATATÜRK’Ü SEVMEK
-
28.06.2018 VATANIMIN TARAFTARIYIM
-
13.06.2018 Söylediğiniz yalanın cezasını partiniz çekmeyecek!
-
24.05.2018 İSTİKRAR KAZANIRSA, MİLLET KAZANIR.
-
01.05.2018 PARTİLER VEKİL ADAY TESPİTİNDE KARNE ALACAK
-
02.01.2018 SÖZDE DOSTLUK ÖZDE DOSTLUK
-
16.12.2017 KÂİNAT SEVGİNİN ÜRÜNÜDÜR,
-
16.12.2017 NASILSINIZ?
-
16.12.2017 DİN VE DEVLETİ İYİ TANIYALIM
-
16.12.2017 HEDEFTEKİ TÜRKİYE
-
16.12.2017 DEMOKRASİ VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZ
-
16.12.2017 NEREDE YANLIŞ YAPTIK
-
16.12.2017 GENÇLERİMİZİN DOYUMSUZLUĞU
-
16.12.2017 EĞİTİM ALMAK,ÇOK OKUMAK
-
09.12.2017 Trump'ın yaptığı hadsizlik
-
28.09.2017 15 Temmuz
-
28.09.2017 BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
-
28.09.2017 Ak Parti 16. Yılında