- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 05 Mart 2018, Pazartesi 17:56
- 738 kez okundu
Kadir Keskin
BENİM ÖNÜMDE SÜTRE KALMADI, SİZİN ÖNÜNÜZDE KALDI MI? ( 2. bölüm)BENİM ÖNÜMDE SÜTRE KALMADI, SİZİN ÖNÜNÜZDE KALDI MI? ( 2. bölüm)
Zor ve katlanılmaz şartlar altında yaşamak cana kıymaya sebep olsaydı, mülteci kamplarında yaşayan insanların intihar etmesi ve çektiği çilelere son vermesi gerekirdi. Ancak dünyada vukuu bulan intihar vakalarına bakıldığında Batıdaki sayının Doğu ve Ortadoğukinden daha fazla olduğunu görüyoruz. Batıda son yıllarda intihar olayları azalacağı yerde 2005 yılana göre oranında artmıştır. Oysa İntiharların, refah seviyesi yüksek olup da savaş nedeniyle her şeyini kaybedip mülteci kamplarına düşen insanların arasında daha fazla olması gerekirdi. Oysa bugün kendi ülkelerinin yaptıkları istatistiklere göre rafah seviyeleri yüksek olan, yıllardan beri savaş görmeyen, diz boyu kan içinde yaşayan Müslüman ülkelerden daha aşağı olması gerekirken, Amerika ve batıdaki intihar olayları diz boyu kan içinde yaşayan İslam ülkelerinden ve doğu ülkelerinden çok daha fazla. Bu fazlalığı kendileri tarafından, kendi ülkelerinde yaptıkları istatistiklerde açıkça görülmektedir.
İster Doğuda, ister Batıda olsun bunalıma düşen insanların iradelerine yenik düştüklerinde tevessül ettikleri çıkış, ya da kurtuluş yolu intihardır. Ama çoğu kez intihara niyetlenip de intihardan vaz geçenlerin sayısı intihar edenlerden daha çoktur.En zor intiharlardan biri de ölmek isteyip de kendisini öldürmekte aciz kalanlardır. Bazı insanlar da devasız bir hastalığa duçar olduğunda çektiği ıstıraplara son vermekten aciz bir şekilde, öylece ölümün gelip bulmasını temenni ederek yaşar. Ölümlerden ölüm beğendirerek ve son nefesinde ölmeyi murat eden insanlar vardır. Yaptığı zulümlerin hesabını ötede görecek olmanın yanında dünyada görenler.
Bu tür insanlar Hz. Hüseyin’nin bedduasını alan adamın yaşadığı imtihanın benzerini yaşarlar. 82 Kişilik heyetiyle Fırat kenarına yerleşen Hz. Hüseyin ve heyetindeki sabi çocukları dahi çölde güneşin alnında susuz bırakan Yezid’in adamı gibi. Burunlarının dibinden akan Fırat nehrinden Hz. Hüseyin ve mini minnacık çocuklara bir yudum su vermediği gibi susuzluktan tükenme noktasına gelen Hz. Hüseyin, Fırata yöneldiğinde bağrına ok atan Yezid'in adamına Hz. Hüseyin: “ Susuzluktan ölesin “ diye beddua etmişti. Ne mübarek bir dua idi ki fazla değil Hz. Hüseyin’in şahadetinden çok az bir süre sonra öyle bir susuzluk hastalığına yakalandı ki nekadar soğuk su verdilerse de kar etmedi. Harareti dinmeyen bu adam hiç durmadan su istiyordu. Sürekli verilen suya rağmen etrafındakilere “ Yazıklar olsun size, neden bana su vermiyorsunuz?” diye etrafına küfrederek bağırıyordu. Sonunda yakınları, mazlumlara su vermediği Fırat’ın içine sokup gırtlağına kadar su ile dolması sonucu mide fesadı nedeniyle su vermediği mazlumların yanına boylandı.
1982 Yılında Lübnan'da Sabra ve Şatille mülteci kamplarında kalan binlerce Filistinli mültecileri çoluk çocuk demeden bir gece baskınında katleden kasaba ( Ariel Şaron) ne demeli? Ahir ömründe rahat döşekte son nefesini teslim etmeyi ne kadar isterdi kim bilir? Evet döşek rahattı ama tam sekiz yıl ölümlerden ölüm beğendirildi de ölemedi. Tam sekiz yıl her gün bir acı yaşadı. Etrafındaki yakınları dahil herkes bıktı kendinden. Hatta Natanyahu bile "çok masrafa mal oluyor, fişi çekin " diye emir vermesine rağmen Hahamlar müsaade etmedi. Sekiz yıl boyunca belki o her gün ölmek istedi ama ölmedi, ölemedi. Her gün artarak acılar yaşadı.Yaralar derinleşti, sekiz yıl boyunca. Kendisini öldürecek kudreti ah bir olsaydı, hiç şüphe etmez, kıyardı canına. İki kelime kurup fişimi çekin demekten bile acizdi. 1982 yılının kudretli başbakanı. Ama diyemedi.
Mazlumların ahını alıp da kolay ölmek yakışmazdı kudretli başbakana. Allah'ı güreşte yenen bir peygamberin müntesiplerindendi, O (!) Allah'ın kudreti onun yanında ne de küçüktü.(!) Öyle olmasaydı bebekleri öldürüp, hamile kadınların karınlarını süngü ile deşer miydi? Mazlumun yardımcısı olan Allah'ın varlığına rağmen inat, yaptı bütün bunları. Allah'ınız gelsin de kurtarsın demişti sırıtarak, ara sıra da kişneyerek bir zaman. Bilmedi ki Allah müntakim olandı. İhmal eden değil, mühlet verendi.
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
12.03.2019 Tul-i Emel
-
28.01.2019 ” Cennet, Cehennem Nasıl bir Şeydir Anlat Bana!”
-
15.12.2018 KENDİ ELLERİMİZLE KENDİMİZE VE GELECEĞİMİZE ZARAR VERMEYELİM
-
10.11.2018 ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : “ BEN HAKLIYIM”
-
26.09.2018 GENÇLER BİLDİK SANDIKLARI ŞEYİN EN BÜYÜK ÇAHİLLERİDİR..
-
17.08.2018 İNSANLAR KIYAFETİNE GÖRE KARŞILANIYOR AMA...
-
28.07.2018 BİR ASIRDIR ÇAĞDAŞ MEDENİYET SEVİYESİNİ NEDEN YAKALAYAMADIK?
-
28.06.2018 HAYATIN İKİ TEMEL GERÇEĞİ
-
18.05.2018 BİR RAMAZAN HATIRAM
-
30.04.2018 HEPİMİZİN HİKAYESİ
-
21.04.2018 " DERELER AKTI GİTTİ KURUDU VAKTİ GEÇTİ"
-
13.04.2018 " BEN BABAMI SEVMİYORUM"
-
12.03.2018 YORMAYANLAR SONUNDA ÇOK YORULUYORLAR
-
27.02.2018 SİZİN ÖNÜNÜZDE SÜTRE KALDI MI? BENİM ÖNEMDE KALMADI
-
20.02.2018 ANNELER-BABALAR! ÇOCUKLARINIZI SÖNMÜŞ BALONA ÇEVİRMEYİN!
-
12.02.2018 MÜHLET VAR İHMAL YOK
-
05.02.2018 RAHMETLİ EŞİNİN TÜLBENTİNİ HERGÜN KOKLAYARAK GÖZ YAŞIYLA ISLATAN ARKADAŞIM
-
27.01.2018 "ÇOK ŞÜKÜR TÜRKLER GELDİ NAMUSUMUZ KURTULDU KARNIMIZ DOYDU"
-
15.01.2018 "GÜZELLERİNİZ SOLMASIN, ÇAMLARINIZ KURUMASIN!"
-
08.01.2018 EVLİLİKTE BİREYSELLİĞİN GETİRDİĞİ SIKINTILAR
-
04.01.2018 EVİMİZDEKİ HUZURU UZAKLARDA ARAMAYALIM
-
27.12.2017 BÜYÜK ŞEYTAN EN ÇOK NEYE SEVİNİR?
-
16.12.2017 BOŞANMALARIN ARKASINDAN GELEN SIKINTILAR
-
11.12.2017 GENÇLER VE GENÇ EŞLER HAYALLERİNİZİ PİŞMANLIKLARLA SONUÇLANDIRMAYIN!
-
08.12.2017 HUZURU YANLIŞ YERLERDE ARAYIP DA SONUNDA AĞIR BEDEL ÖDEMEYELİM