İdris Ortakaya

 EMPERYALİZM, UŞAKLARINA AÇIK DESTEK VERİYOR…

 

Emperyalizm, geçmişte yönetmek istediği ülkelerde yerli uşaklarına gizli gizli destek verirdi.

Açığa çıktığında da inkar ederlerdi.

Hatırlayın; 11 Eylül 1973 yılında Şili’de Şili halkının çoğunluğu tarafından Devlet Başkanı olarak seçilen sosyalist lider Salvador Allende’yi bir askeri darbe ile görevinden uzaklaştırarak katline ferman buyuranlar bunlar değil miydi?

Faşist general Pinochet yıllarca Şili halkına kan kusturmuş, yıllar sonar CIA’nın itirafı ile gerçekler ortaya çıkmıştı.

Eskiden bu işler gizli yapılırken artık alenen yapılmaya başlandı…

Şu an dünyanın gündemi Venezuela…

Venezuela halkının çoğunluğu tarafından seçilmiş olan Devlet Başkanı Maduro’ya karşı uygulanan darbe girişimlerini bizzat ABD’li yöneticilerin organize ettiklerine şahit olmaktayız.

Allah Venezuela halkının ve Maduro’nun yardımcısı olsun.

İnşallah emperyalizmin bu alçak ve namussuz girişimi sonuçsuz kalır.

Venezuela sanki ABD’nin bir eyaletidir.

Oraya Devlet Başkanı ataması yapılmıştır.

Ben ne biçim iştir, anlayabilene aşkolsun…

İşte bu noktada yüzyılın en büyük devrimci lideri Erdoğan devreye girmiş ve Maduro’yu arayarak; “dik dur. Halkını yanına al. ABD ye rest çek. ABD uşaklarına taviz verme. Biz seninle birlikteyiz. Size her türlü desteği vermeye hazırız” diyerek DEVRİMCİ tavrını ortaya koymuştur.

Bu emperyalizme karşı bir başkaldırıdır.

Bu zalim alçaklara karşı dik duruştur.

Bu Dünyanın beşten büyük olduğunun kanıtıdır.

Bu Dünyayı yeniden dizayn etmenin başlangıcıdır.

Ülkemizde ABD’ye uşaklık eden, devrimciyim diye geçinen alçaklara karşı örnek bir davranıştır.

Bu şer şebekesine oyları ile destek veren kandırmışlara karşı bir duruştur.

Başını kuma gömmüş zavallılara karşı örnek bir davranışın görüntüsüdür.

Biraz da yerel seçimlere giderken yaşananlar ve yaşadıklarımı sizlere aktarmak istiyorum.

TV muhabiri İstanbul’da vatandaş ile sokakta röportaj yapmaktadır.

İzliyorum.

Muhabir soruyor, yakında sandık başına gideceksiniz. Oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?

CHP’ye vereceğim diyor.

Muhabir sorularına devam ederek, CHP’nin belediye hizmetlerinden memnun musunuz? sorusuna; “hayır memnun değilim” diyor.

Peki 1990’lı yılları hatırlıyor musunuz? sorusuna “evet hatırlıyorum” diyor.

Peki neler vardı o yıllarda? sorusuna cevabı; “su yoktu. Çöp dağları

oluşmuştu. Her taraf pislik içindeydi. Sana yağı bulamıyorduk. Trafik rezalet bir durumdaydı” diyor.

Peki AK partinin hizmetlerini beyeniyor musunuz? diye sorunca, beğendiğini söylüyor.

Buna rağmen oyunu CHP’ye vereceğini söylüyor.

Neden? diye sorunca “Atatürk’ün partisidir” diyor.

Muhabir sorularına devamla, “peki Atatürkü temsil edebiliyor mu? PKK’nın yasal uzantısı olan siyası parti ile iş birliği yapıyor” deyince, “evet” diyor, “Atatürk’ü temsil edemiyor. Çizgisinden sapmıştır” diyor ve yine de CHP ye oy vereceğini söylüyor.

Bu zatı muhteremleri bilgilerinize sunarken bir de başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Olay aynen şu şekilde oldu. Sayın Binalı Yıldırım İzmir belediye başkan adayı iken, ben de İzmir’de bir taksiye bindim. Hava alanına gidecektim. Taksi hareket etti, yollar çok bozuktu. Taksi çukurlara düşe düşe gidiyordu. Ben “bu ne rezalet dedim, hiç bir hizmet yok. İzmir 40 yıl önce çok moderin bir şehirdi, bu gün büyük bir köy haline dönüşmüş, yazık olmuş güzel İzmirimize” dedim.

Şoför “evet abi hizmet yok” dedi.

“O zaman bu seçimler İzmir için büyük bir şanstır. Binalı Yıldırım seçilirse İzmir yine eski haline dönüşür” dedim. Şoför bana “abi dedi. AKP yollarımızı altın kaplama yapsa bile onlara oy vermeyiz” şeklinde konuştu. “Şaşırdım. Durdurdum taksiyi. Canınız cehenneme pislikler içinde CHP ile birlikte yaşayın” dedim ve taksiden indim.

Fanatizmin bu kadarı olamaz.

Bu bir akıl tutulmasıdır.

Bu anlayışta olanların tamamı aynı torrnadan çıkmış kafalardır.

CHP’nin gurup başkan vekili Engin Altan’ın "Bu hükümet Dünyanın en güzel hizmetlerini de yapsa, biz iyi iş yaptı demeyiz” sözü, aynı kafanın Millet Meclisindeki temsilcileridir.

Allah bunlara akıl ve fikir ihsan etsin.

Saygılarımla.

 

İDRİS ORTAKAYA