HİZMETTE SINIR TANIMAYAN ÖRNEK İMAM

HİZMETTE SINIR TANIMAYAN ÖRNEK İMAM

İmamlığın yanında ,sendika Başkanlığı,Tv proğramcılığı,Kitap yazarlığı,Huzur evlerinde ve Ceza Evlerinde yaptığı görevlerle göz dolduran Mustafa Örki:

1955 Tavas Alpa doğumlu. Kozlar ilk Okulu Denizli İmam-Hatip Okulu ve Eskişehir AÖF mezunu. Evli 3 çocuk babası.
1975 Merkez Uzunpınar da İmam-Hatip olarak başladığı İmamlık görevini, Sarayköy Altıntepe, Sığma, Denizli Merkez Gümüşçay ve Gümüşler Değirmen önü Camilerinde yaptı

.
Cami görevim yanında, Ceza Evi, Huzur Evi İş yerlerine yönelik çalışmalar yaptı. 
2000 yılında Sendikalaşma harekâtı ile Diyanet Sen Kurucu Başkanı olarak on yıl görev görevde kaldı.
2000 Yılında DEHA TV İnancımız Ve Hayatımız programı ve DEHA 20 Gazetesinde Köşe yazarı olarak çalıştı. Yılda seksenin üzerinde program yaptı. Köşe yazıları yayınlandı.Halen bu görevini sürdürmektedir.
2010 Yılından sonra kitap çalışmalarına başladı. 7 Kitabı yayınlandı.Kitap fuarlarında  yer aldı.

 
İlk iki kitabı İMAM ve DİN GÖNÜLLÜSÜ

İmamların bazılarında gördüğü kendilerini yenileyememenin neticesi olarak sıradanlaştıklarını görmesi neticesinde namaz kıldırma memuruna dönüşen meslektaşlarının, nasıl etkin ve verimli bir hizmet yapabiliriz sorusuna cevabı var bu iki kitapta..

Üçüncü kitabı ADANNMIŞ HAYATLAR.

 
Kaledavas Vakfı aracılığı ile Kale ilçesinde yüz aileye yardım ettiklerini söyleyen Örki:
" Yardım alanlar içinde hasta ve özürlü olanlar ilgimi ve dikkatimi çekti. Hasta-özürlü ve bakımını üstlenen insanlarımızın ihtiyaçları çok ama maneviyata iç kuvvete olan ihtiyaçlarını daha fazla. Manen nasıl, hangi yolla ne şekilde karşılayacaklarını kitaplaştırdık"dedi

.
Dördüncü kitabı YOL AZIĞI 

"Tüm insanlar yolcudur, yolcuya yol azığı gerekir. Namaz-zekât, oruç ve hac ibadetlerdir. Bu ibadetler bizi salih amel işlemeye taşımalıdır. İslam kelime ve kavramlarla anlaşılır, ibadet denilince kıl namazı gir cennete gibi anlaşıldı. Hâlbuki İslam bir bütündür. İbadetlerin nasıl yapılacağı yanında niçin yapacağız, hikmet boyutunu anlamamız gerekir.

Beşinci Kitabı ALPALI OSMAN ÇAVUŞ 

Benim dedem Osmanlı askeri ve Yemen Gazisi. Asker oluyor 12 veya 14 yıl sonra geliyor. Esir düşmüş, Mısırda Seyibeşir Kampında kalmış. Döndükten sonra eşini vurmuşlar, tekrar evlenmiş, geride bir su hayrı çeşme, Cami yaptırmış, evi han gibi misafiri hiç eksik olmamış. Ama bu kadar iyi biri evlatlarını evden kovmuş vs. neden böyle davranmış? Mezarının üzerinde çam ağacı çıkmış birkaç nesil sonra unutulacak. O dedem rolünü oynamış ve vefat etmiş, biz torunları daha iyi ve güzel eserler kazandırabiliriz.

Altıncı kitabı İYİ İNSANLAR

Genelde şöyle bir anlayış var, iyi insanlar, iyi atlara bindi ve gitti. Bizden iyi insan olmaz. Evet, gidenler var ama, iyilerde var ve biz de gücümüz nispetince, iyi insanlardan biri olabiliriz. Nasıl iyi insan olunur?a cevap vermeye çalıştık. 

Yedinci kitabı Engellilerde CİNSEL GELİŞİM 

Ali Rıza Soyaslan Bey birlikte yazdık. Engelli insanları-mızın cinsel sorunları üzerine bir çalışma. Gerçekten sorun ciddi, nedense birçok dernek vakıf bu konuyu işlememiş, üzerinde durmamış. İslam bu konuda ne söylüyor, ne tür çözümler üretiyor derli toplu bir çalışma olması gerekiyordu. Ben bu konunun dini boyutu üzerinde durdum. Ali Rıza Bey ise; batıda bu tür çalışmalarda neler yapılmış üzerinde yoğunlaştı. 
Biraz da sakıncalı gibi görünen bu mevzu önemlidir. Neticede engelli olan da insandır. Hakları ve vazifeleri olması normaldir. Mesele dertlerimizi görmek, çözümü için fikir üretmek bulmak gerekiyor. Seyirci olmak insani ve İslami değildir"dedi.